15. VENEDİK MİMARLIK BİENALİ’NDE ÖNE ÇIKAN SERGİLER
Bu yıl 28 Mayıs’ta kapılarını ziyaretçilere açan 15. Venedik Mimarlık Bienali, 27 Kasım 2016’ya kadar devam edecek. Pritzker ödüllü mimar Alejandro Aravena’nın yönetiminde düzenlenen bienalin bu seneki teması ise “Reporting From the Front” olarak belirlendi. Ülkeler, çoğunlukla tema dahilinde güncel problemleri mimari ile nasıl çözülebileceği üzerinde durdu. 63 ulusun katıldığı mimari sergide, Türkiye de İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu yürüttüğü Darzanà projesi ile bienalde yerini aldı. Biz de sizin için 15. Venedik Mimarlık Bienali’nde öne çıkan sergileri listeledik.
Fotoğraf: Andrea Avezzù / La Biennale di Venezia
Darzanà: İki Tersane, Bir Vasıta
Proje Feride Çiçekoğlu, Teget mimarlık ofisinin kurucuları Mehmet Kütükçüoğlu ve Ertuğ Uçar küratörlüğünde, Cemal Emden ile Namık Erkal’ın küratöryel işbirliğiyle, Hüner Aldemir, Caner Bilgin, Hande Ciğerli, Gökçen Erkılıç, Nazlı Tümerdem ve Yiğit Yalgın’dan oluşan proje ekibi tarafından hazırlandı.
Darzanà ismi, Türkçe’de tersane anlamına gelen ve Venedik lehçesinde karşılığı Darzana olan, İtalyanca Arsenale kelimesinden geliyor. Sınır ihlalleri ve melezlik üzerine bir proje olan sergi, iki tersane kenti Venedik ve İstanbul’un ortak kültürel ve mimari mirası üzerinde duruyor. İstanbul’daki eski tershanelerin çöp yığınları altında çürümeye terk edilmiş ahşap parçalarıyla, tekne kalıntılarını birleştirerek inşa edilen tekne Baştarda, İstanbul’dan Venedik’e Akdeniz hikayeleri taşıyor.
Fotoğraf: Andrea Avezzù / La Biennale di Venezia
The Time Space Existence Sergisi’nde Türkiye’den 2 Ofis
Emre Arolat Mimarlık
Emre Arolat Mimarlık, Antakya Müze Oteli anlatan archstrataantioch projesi ile The Time Space Existence sergisinde yer alıyor. Projesi kapsamında görsel içerikler ve maketler aracılığıyla, aynı zamanda Jotun ile renklendirilen Antakya Müze Oteli’nin kompleks katmanları bienalde sergilenecek.
Fotoğraf: Emre Arolat Architecture
Selin Maner Architecture
Kamboçya’da yarattığı doğal yaşam alanları ile adından söz ettiren Selin Maner, Venedik Mimarlık Bienali’ne de çevreci bir proje ile katılıyor. Hem çevreci hem de düşük bütçeli yazlık ev projesini The Time Space Existence sergisinde sergileyecek. Ürün taşımacılığında kullanılan paletlerin 400 tanesini bir araya getirerek tasarladığı yazlık evin temelinde ise geri dönüştürülmüş yağ varilleri kullanışmış.
Fotoğraf: Selin Maner Architecture
Bienal’in giriş odaları
Bu seneki bienalin küratörü Alejandro Aravena’nın hazırladığı Bienal’in giriş odaları da en az diğer sergiler kadar dikkat çekti. Yaklaşık 100 tonluk atık ile hazırlanan iki odada kullanılan tüm enstalasyonlar, geçtiğimiz yıl düzenlenen Venedik Sanat Bienali’nden kalan parçalar ile hazırlanmış.
Fotoğraf: Andrea Avezzù / La Biennale di Venezia
Nordik Pavyonu, çağdaş mimarinin en önemli temsilcilerinden
İsveç, Finlandiya ve Norveç‘in ortak pavyonu ise In Therapy – Nordic Countries Face to Face sergisi ise çağdaş Nordik mimarisi üzerine yoğunlaşıyor. 9 projeyi odak noktasına alıp 300 farklı projenin sergilendiği pavyonda son dönem, uluslararası bilinirlikleri ile son dönemlerde sıkça karşılaştığımız birçok proje yer alıyor.
Seinäjoki Şehir Kütüphanesi, Finlandiya Fotoğraf: Tuomas Uusheimo
Zaha Hadid’e özel sergi
Ulusal pavyonlar dışında ilk izlenimlere göre en çok ilgi gören bir diğer sergi ise 31 Mart’ta aramızdan ayrılan Zaha Hadid adına düzenlenen 11 bölümlük özel sergi oldu. Mimarın 40 yıllık tasarım hayatını inceleyen sergide hayata geçirilmiş, geçirilmemiş projelerden, ürün tasarımlarından kariyerinin birçok yapıtaşı bulunuyor.
Zaha Hadid’in Jotun ile boyanan tasarımı Haydar Aliyev Merkezi Fotoğraf: Elnur/ Shutterstock.com
Sürdürülebilir bir gelecek için mimari
Geri dönüşüm ve sürdürülebilir gelecek konularına yoğunlaşan bir diğer pavyon da Şili Pavyonu oldu. Şili kırsallarında yaşayan ve genelde tarımla uğraşan ailelerin hayatlarını kolaylaştıracak 15 projenin sergilendiği pavyon aslında Talca Mimarlık Okulu öğrencilerinin bitirme projesi.
Tarımda kullanılmayan artıklar ile inşa edilen modern yapılar, eski tarım geleneklerine dokunmadan bölgelere modern görünüm kazandırıyor.
Fotoğraf: Carolina Solís
Ekonominin tasarımlara etkisi 15. Venedik Mimarlık Bienali’nde
63 farklı ulusun katıldığı bienalde, her sene olduğu gibi bu sene de ülkeler pavyonlarını tasarlarken ana temanın dışında kendi küçük temalarını da oluşturdular. Bazı uluslar ülkelerinden başarılı mimari projeleri sergilerken, birçok ülke de iç problemlerini yansıtan projeler ile ziyaretçilerin karşısına çıktı. Dünyanın farklı problemlerine değinen sergilerde en çok dikkat çeken konular, sürdürülebilir gelecek, ekonomik krizler ve son dönemde yaşanan mülteci göçü oldu.
Açılış günü düzenlenen ödül töreninde en iyi ulusal katılım için altın aslan ödülünü, ekonomik krizin ülkeye verdiği zararı yansıtan projesi “Unfinished” ile İspanya aldı. Ekonominin, mimari üzerindeki hakimiyetini gözler önüne seren sergi, katılımcılar arasında en çok beğenilen sergilerden birisi oldu.
Fotoğraf: Francesco Galli / La Biennale di Venezia
Ekonomik krizin mimariye olan etkisini inceleyen bir başka ulus ise Japonya oldu. Modernizm ile unutulan geleneksel mimari tarzının, son dönemlerde üst üste yaşadıkları ekonomik kriz ve depremden sonra tekrar gündeme gelmesini konu alan sergi de mansiyon ödülü aldı.
Britanya Pavilyonu günümüz evlerin farklı tarzlara göre nasıl uyum sağladığını gösteriyor
British Council tarafından düzenlenen yarışma ile küratörlerini seçen Britanya, bu sene “Ev Ekonomisi” adını verdiği sergi ile Venedik Mimarlık Bienali’ne katıldı. Saatler, günler, aylar, yıllar gibi farklı kategorilerle ayrılan odalarda, Britanya’da günlük yaşamın nasıl değiştiğini nerelerde ne kadar süre harcadığımız üzerinde durarak gösterilmeye çalışılıyor.
Fotoğraf: Cristiano Corte/ British Council
Kanalizasyon borularından modüler evler
Portekizli mimar Samuel Gonçalves’in tasarladığı modüler evler, çok kısa süre içerisinde kullanıma hazırlanabiliyor. Atık suların tahliyesi için üretilen büyük beton boruların yeniden dekore edilmesi ile inşa edilen bu evler, istenilen boyutlarda hazırlanabiliyor.
Bienal sırasında 3 gün içinde oturmaya hazır bir yaşam alanı inşa eden Samuel Gonçalves, tasarımının tüm ihtiyaçları karşıladığını da böylece bienalde sergilemiş oldu. Aşağıdaki videoda inşaatın üç günde nasıl yapıldığını ve evin bitmiş halini görebilirsiniz;
Pratik toplu konut çözümleri
Almanya Pavyonu’nda günümüz şartlarında en hızlı ve pratik şekilde yeni yaşam alanları yaratan mimari çözümler sunuluyor. Çözümlerin tamamı birkaç ay içinde inşa edilebilen, ihtiyacı olan kişilere sağlıklı ve güvenli toplu yaşam alanları sağlayan projelerden oluşuyor. 55 farklı projenin daha rahat incelenmesi için hazırlanan veri tabanına ise buradan ulaşabilirsiniz.
Fotoğraf: Variahome
Düşük bütçe kullanımı, sürdürülebilir yaşam ve hızlı konut inşası gibi güncel ihtiyaçlara cevap veren sergilerin dikkat çektiği 15. Venedik Mimarlık Bienali, Reporting from the Front temasını en iyi şekilde sunuyor. Özellikle gelişmekte olan şehirlere mimarlık hizmeti götüren sürdürülebilir projelerin fazlalığı, dünyanın geleceği için pozitif mesajlar veriyor. 27 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek olan 15. Venedik Mimarlık Bienali haricinde, bienal için özel hazırlanan ve tüm Venedik’e yayılan 19 farklı sergi ziyaretçilerini bekliyor.