JOTUN 2016 GLOBAL RENK KOLEKSİYONU: GÜZEL EVİM
Evimiz, hayatımızı ve kişiliğimizi yansıtıyor. Farkında olmadan değişik yaşam stillerinden etkileniyoruz ve bu etki tüm hayatımıza işliyor. Moda, müzik, yemek ve mimarideki değişik akımlar günlük hayatımızda aldığımız kararları etkiliyor. Hayatımız, Dünya’daki trendlere ve yaşam stillerine göre değişiklik gösterirken, bu değişikliği evlerimize de yansıtıyoruz. Global Renk Uzmanı’mız Lisbeth Larsen ve ekibi, gelecekte bizleri etkileyebilecek tüm global, sosyal ve çevresel gelişmelerden yola çıkarak Jotun 2016 Global Renk Koleksiyonu Güzel Evim‘i hazırladı.
Hayatımızı nerede ve nasıl yaşamak istediğimizi yansıtan üç farklı tema…
Güzel Evim koleksiyonu, farklı yaşam stillerini yansıtan üç temadan oluşuyor: Nostaljik ve zarif bir dünyayı evlerimize taşıyan sofistike mavi tonlarıyla Zamanın Yansımaları; beyazın tonlarıyla tüm sınırları ortadan kaldırılarak sakin ve kişisel bir ortam yaratan Işığın Yansımaları; doğadan alınan ilhamla bir araya gelen yeşil ve toprak tonlarıyla Toprağın Yansımaları…
Oslo’da Güzel Evim’in Yansımaları:
Güzel Evim koleksiyonunu geçtiğimiz ay, koleksiyonun doğduğu şehir Oslo’da Lisbeth Larsen eşliğinde tanıttık. Dekorasyon dergilerinin genel yayın yönetmenlerini ve gazetelerden köşe yazarlarını ağırladığımız lansmanda, Lisbeth Larsen koleksiyonu kendi dünyası içinde anlatarak bize çok özel bir deneyim yaşattı.
Koleksiyon ilk olarak, birlikte çalışmaktan büyük keyif duyduğumuz stilistler Krakvik ve D’Orazio’nun stüdyosu Kollekted By’da anlatıldı. Larsen, “Hepimiz tarzımızı ve tercihlerimizi yansıtan bir evimiz olsun isteriz. Sevdiğimiz renkleri kullanarak hayata bakışımızı yansıtan, bize özel bir mekan yaratabiliriz.” diyerek “Güzel Evim” koleksiyonunun çıkış noktasını anlattı.
Sonrasında, her bir temanın içine girme, o temayı yaşama fırsatı bulduk. Modern ve vintage tasarımların birlikteliğinden ilham alan Zamanın Yansımaları temasının detaylarını, Oslo’nun en iyi cafe’si Fuglen’de dinledik.
Lisbeth Larsen Zamanın Yansımaları temasında bulunan sofistike mavi tonlarını ve bejleri nasıl bir yaşam stilinden yola çıkarak bir araya getirdiğini Fuglen’de anlattı.
Fuglen, seyahatimizin en heyecan verici duraklarından biriydi. 1963 yılından beri kahve servisi yapan Fuglen, hem kahve ve kokteylleri hem de açıldığı günden beri hiç değişmeyen dekorasyonuyla oldukça büyüleyici bir mekan. 1960-70’li yılların ikonik Norveç tasarımları eşliğinde hizmet veren Fuglen’de Zamanın Yansımaları’nı dinlerken geçmişte bir yolculuğa çıktığımızı hissettik.
İkinci adresimiz Oslo’nun en özel yapılarından olan Opera Binası oldu. Burada, beyazın en saf tonlarının toprak tonlarıyla buluştuğu Işığın Yansımaları’nı inceledik. Palet, tüm sınırları ortadan kaldırarak hayatın akışına bırakıldığı; sakin, samimi ve kişisel bir atmosfer sunuyor. Oslo Opera Binası’nın yerden tavana kadar camla kaplı cephesi sayesinde bu atmosferi tam anlamıyla yaşama fırsatımız oldu.
Norveç Opera ve Balesi’ne ev sahipliği yapan ve Bjørvika’da bulunan yapı, mermer ve camdan oluşan eşsiz mimarisiyle şehrin en önemli simgelerinden. Norveçli mimari ofis Snøhetta tarafından tasarlanan ve birçok ödül alan bina kendi başına bir sanat eseri niteliğinde…
Son olarak; şehir hayatına doğayı taşıma ihtiyacımızdan yola çıkan Toprağın Yansımaları paletinin izini, Norveç’li seramik tasarımcısı Ragnhild Wik‘in atölyesinde toprakla iç içe vakit geçirerek sürdük.
Yeni renk koleksiyonumuz “Güzel Evim” hakkında daha fazla bilgi almak için takipte kalın!