TASARIM DOSYASI: MİLANO TASARIM HAFTASI
Geçtiğimiz hafta size Milano Tasarım Haftası’na katılacağımızın haberini vermiştik. Bu hafta ise, tasarım haftasından haberlerimizi, sizin için gezip gördüklerimizi paylaşacağız.
Tasarım haftası, bu yıl da tüm renkleri ve sergileriyle oldukça hareketliydi. Dünyanın en önemli tasarımcıları ve en dikkat çeken işleri tüm dünyadan ziyaretçilerle buluştu. Şehrin canlılığı bir yana binlerce tasarım ve yüzlerce sergi oldukça heyecan verici işlerle doluydu. Tüm bu hareketliliğin arasında “Structure” en ilgi çeken sergiler arasındaydı. Wallpaper* dergisi “Şovu çalan sergi” olarak tanımlanırken Dezeen gibi önemli tasarım bloglarında yer aldı.
“Strucutre” Ventura Lambrate’deki yerinde kalabalık bir açılış partisiyle mimar ve tasarımcıları ağırladı. Norveç tasarımları ve Jotun renkleri tüm ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Şimdi, fotoğraflarla sizi de sergi anına götürmek istiyoruz.
Ventura Lambrate’de “Strucure: Norwegian contemporary design and crafts”…
Fotoğraf: Lisbeth Larsen
Falke Svatun tasarımı “Tumble”, 2438 Structure rengiyle sergilendi.
Fotoğraf: Lisbeth Larsen
Ann-Kristine Einarsen tasarımları ve 2526 Dusty Pink…
Fotoğraf: Lisbeth Larsen
Küratörlerimiz Jannicke Kråkvik ve Alessandro D’Orazio, sergi alanındayken…
Fotoğraf: Lİsbeth Larsen
Milano Tasarım Haftası ve mobilya fuarı Salone del Mobile’de birbirinden etkileyici tasarımlarla karşılaştık. Nendo, her zamanki gibi yine en sevdiklerimizden biri oldu. Japon tasarım markası, Milano Tasarım Haftası ve Milano Mobilya Fuarı kapsamında farklı birçok işe imzasını attı. Hepsiyle de oldukça konuşuldu. Ancak biz özellikle sandalye tasarımlarından çok etkilendik. Japon sanatı Manga’dan esinlenerek tasarladığı sandalyeleri gerçekten büyüleyiciydi!
Önümüzdeki sene Milano Tasarım Haftası’na yolunuz düşerse, Via Solferino’daki DimoreStudio’ya uğramanızı tavsiye ederiz. Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu yıl yine DimoreStudio bizi büyüledi. Eski bir Milano apartmanının üçüncü katında, küçük bir dairede bulunan DimoreStudio; ses, ışık ve renk kullanımıyla bizi bambaşka bir dünyaya götürdü. Mekana girdiğimizde duyduğumuz ses, kullanılan ışık kaynaklarının mekanı dönüştürmesi ve renk kullanımları çok etkileyiciydi. Özellikle duvarlarını; aynı rengin farklı parlaklıklarda boyayarak odaya hareket katmasını çok sevdik.
DimoreStudio, Intermissions 2016
Mobilya fuarı Salone del Mobile, bu yıl yine çok sayıda tasarıma yer verirken, dekorasyonda mermer masa ve sehpaların sıkça kullanıldığını fark ettik. Birçok marka koleksiyonunda mermere, farklı malzemelerle bir arada yer veriyor. Bu markalardan biri de Flou. Flou’nun bu mermer yüzeyli masası Mustafa Toner tarafından tasarlandı.
Fuarda ilgi çeken işlerden biri de Zaha Hadid’in masa tasarımı oldu. Tasarım haftası boyunca ünlü mimarın son işlerinden birçoğu sergilenirken, Salone del Mobile’de yer alan masa herkesin dikkatini çekti.
Tasarım haftasında, durak noktalarımızdan biri Fondazione Prada‘ydı. Prada Vakfı’nın binası Milano’nun belki de en heyecan verici yerlerinden biri… Yapı; eski bir fabrika binasına yeni yapıların eklenmesiyle meydana geliyor. Yapıda bulunan, müzenin girişi olarak da kullanılan altın renkli bina ise özellikle dikkat çekiyor. Hollandalı tasarım stüdyosu OMA Architecture tarafından tasarlanan müzede hem koleksiyon sergileri gezmek hem de süreli sergileri keşfetmek mümkün. Biz özellikle Thomas Demand’ın “L’image Volée” ve Goshka Macuga’nın “For the Son of man who ate the Scroll” sergilerini çok beğendik.
Milano, tasarım haftasının yanı sıra Milano Trienali’yle daha da renkliydi. İlki 1923’te yapılan ve 20 yıl aranın ardında tekrar gerçekleşen “La Triennale di Milano” hem şehrin içinde hem de trienal binasında sergiler düzenliyor. Trienal, çeşitli etkinliklerle Eylül ayına kadar devam edecek.
Trienal’de “Rooms” sergisi özellikle dikkatimizi çekti. Hepimiz evimizde, odalarımızda yaşıyoruz; ama evlerimizin birbirinden ne kadar farklı olduğunu düşünmüyoruz. “Rooms”, eski dönemlerdeki evlerin fotoğraflarıyla bizleri karşıladı. Ardından farklı tasarımcıların hazırladığı değişik odalar, birbirinden farklı hayatları bize gösterdi.
Francesco Librizzi’nin “D1” adlı odası, Akdeniz ülkelerinin kolektif yaşamından yola çıkarak hazırlanmış.
Tasarım haftasının en çok konuşulan sergilerinden biri de HAY Design’a aitti. Danimarkalı tasarım markası HAY, hem Palissade koleksiyonunda hem de sergi alanında Jotun renklerini kullandı.
Fotoğraf: Dezeen
HAY’in renkleri ve yeni mobilya koleksiyonu Palissade hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz takipte kalın! :)